Yüzyüze Çalışmaları
UNICEF Türkiye Milli Komitesi UNICEF’e düzenli destekçi kazandırmak amacıyla İstanbul ve İzmir'de Yüzyüze bağış toplama çalışmaları gerçekleştiriyor. Yüzyüze ekibinin sokaklar, festivaller, fuarlar ve alışveriş merkezlerinde gerçekleştirdiği çalışmalar sayesinde UNICEF'in özellikle acil durumlarda en zor şartlarda olan çocuklara ulaşması mümkün oluyor.
Yüzyüze ekibimizin bağışçı kaydederken tablet üzerinde kullandığı program şu anda 25 ülkede 17 farklı dil seçeneğiyle kullanılan uluslararası bir sistemdir. Bu sistem hassas veri akışını, tüm aşamalar boyunca dışarıdan bir müdaheleye karşı kriptolu şifreleyerek Ödeme Kartı Endüstrisi Veri Güvenliği Standartları (PCI-DSS)'na uygun olarak çalışmaktadır. Tüm data akışı SSL protokolü kullanarak şifrelenmektedir.
UNICEF Yüzyüze ekibine katılmak için Yüzyüze ekibi hem çocuklar için yürütülen UNICEF projelerine önemli bir katkı sağlanmasına yardımcı oluyor, hem de sivil toplum alanında ücretli bir iş deneyimine sahip oluyor. Başvuru için özgeçmişinizi [email protected] adresine, konu bölümüne “YÜZYÜZE” yazarak göndermeniz yeterli. Aradığımız nitelikler:
- İstanbul’da yaşayan
- 18 yaşından büyük
- Takım çalışmasına uygun
- Sivil toplum alanında duyarlı
- En az lise mezunu
- Kişisel gelişime açık
- Yeteneklerini geliştirmeye ve öğrenmeye meraklı kişiler
Yüzyüze ekibimizden Hakan, Burcu ve Ozan ile tanışın!
Hakan Kıroğlu “Merhaba İsmim Hakan. 5 yıldır her gün geçtiğiniz yollarda sizlere merhaba diyen, halinizi hatrınızı soran UNICEF’in çocuk dostu Yüzyüzecilerinden biriyim. Benim hikayem üniversitede başladı. Boş zamanlarımı değerlendirmek, bunu yaparken de dünyayı daha iyi bir yer haline getirebileceğim bir kurumda görev almak istiyordum.
Çoçukların yaşatılması, gelişimi, eğitimi için çalışan, ulaşılmayan her kör noktaya ışık tutan UNICEF ile birlikte ben de ışık tutmaya başladım. O gün bugündür ışığım hiç sönmedi. Yüzyüze ekibinin öneminden biraz bahsetmek istiyorum.
Yüzyüze UNICEF’in sadece bireylerden aldığı düzenli destekler için yürüttüğü bir projedir. Yüzyüze ekibi olarak amacımız sadece bağış toplamak değil, insanları değişime ortak edebilmek, destekçilerin mücadelenin bir parçası olarak görebilmek, içselleştirmesini sağlayabimek. Şu anda tarımda çalışan çocuk işçiler için mücadele ediyoruz. Bu işin çocuk oyuncağı olmadığını anlatıyoruz, kız erkek çocuk eşitliği için çocuklara ses veriyoruz. Suriyeli çocukların kayıp kuşak olmaması için çalışıyoruz.
Sizler de gelin bu ailenin bir parçası olun. Kahramanlar sadece masallarda kalmasın: hepimiz bir birey olarak bir çocuğun kahramanı olabiliriz. Yüzyüze çok güzel gelsenize!”
Burcu Mısırcı “1994 İstanbul doğumluyum ve İstanbul’da yaşıyorum. Şu anda İstanbul Üniversitesi'nde Çağdaş Yunan Dili ve Edebiyatı okuyorum. Başka ülkelerin kültürlerini öğrenmeyi çok seviyorum. 2012 yılında Yüzyüze ekibinde çalışmaya başladım ve şu anda saha sorumlusu olarak çalışıyorum.
Bana göre bu çalışmanın bir öğrenciyi her yönden geliştirmesinden, insanlara bakış açınızın değiştirmesine kadar bir çok güzel yanı var. Tanımadığım insanlarla konuşma yer yer dertleşme fırsatı buluyorum. İnsanların hikayelerini dinlerken ne kadar farklı yaşamlar olduğunu görüyorum ya da mutsuz görünen bir insana merhaba diyerek bile gülümsetebiliyorum. Bence bir insanı mutlu edebilmek bu çalışmanın en güzel artısı. Takım olarak çalışmak ve yaşıtımız bir çok insanla arkadaş olabilmek de tabi ki işin eğlenceli yanı...
Bu iş sayesinde iletişimim gelişti, dünya ve STK’lar hakında daha fazla bilgi sahibi oldum ve olmak istiyorum. Sürekli kendimi geliştirmem gerektiğini görüyorum. Zor şartlarda yaşamları gördükçe küçük şeylerin kıymetini daha iyi anlıyorum.
En güzel anım ise; durdurduğum bir kişiyle sohbet ederken bana Sinoplu olduğunu ve öğretmen olarak oralarda çok mücadele ettiğini, okulunda 45 kişilik sınıfın 10’unun bile okula zor devam ettiğini, ya evlendirildiğini ya da çalışmak zorunda kaldığını, bu okula gelen kişilerin de sırf okula geldikleri için okuma yazma bilmeden mezun edildiklerini söyledi... Mücadele için uğraşsa da belli bi yerde yetersiz kaldığını anlattı. Ona projelerimizden bahsettiğimde yapmak istediklerimizi anlattığımda çok sevindi ve ailemize katıldı. Daha sonra bir kaç kere çalışmamıza geldi ve ekibimizle oturup sohbet etti. Hala böyle iyi insanlar olduğunu görmek beni çok mutlu ediyor.
Yüzyüze ekibine yeni katılacaklara mesajım; UNICEF için burada olduklarını ve konuştukları herkesi bilgilendirip belki de yeni bir bilgi öğreteceklerini bu nedenle hem çok güzel hem de özel bir iş yapacaklarını bilmeleri lazım. Yaşlısından gencine bir çok kişiyle konuşma fırsatı bulacaklar, kendilerini geliştirecekler. Mutlu çalışırlarsa mutluluklarını diğer insanlara da yayacaklar ve başarılı olacaklardır”
Ozan Emre Güler “Merhaba ben Ozan, 23 yaşındayım. İzmir/Alsancak saha sorumlusu olarak çalışıyorum. İlk ve orta öğrenimimi karadenizin şirin şehri Sinop’ta tamamladım. Daha sonrasında Sinop Üniversitesinin Mekatronik bölümünden mezun oldum, şu anda da Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü 3. Sınıf öğrencisiyim.
UNICEF’in Yüzyüze ekibine memleketim olan İzmir’e geldiğim bir tatil döneminde dahil oldum. 2013 yılından beri ekipte yer alıyorum. Bu ekipte yer alma fikrim, başka insanların hayatlarında nasıl bir şey değiştirebilirim sorusunun cevabını kendime verdikten sonra oldu.
İşle alakalı en güzel anılarımdan bir tanesi; Sahada ilkokul çağlarında annesi ile beraber gezen bir çocuğun “anne, bak UNICEF diyerek” annesini bize doğru yönlendirmesi oldu. Yanımıza gelen çocuk okulda UNICEF’i gördüğünü, tanıdığını ve yardıma muhtaç çocuklar için kendisinin de bir şeyler yapmak istediğini söyleyip annesine sunum yapmamızı sağladı. Ufak bir çocuğun duyarlılığı sayesinde UNICEF’in bir çocuğa daha ulaşmasını sağladık. Yaşadığım güzel anılardan sadece bir tanesi bu. Ayrıca sadece destekçi olup gitmeyen, rahatsızlandığım için çalışmaya gelemediğim zamanda telefon edip “Ozan neredesin geçmiş olsun” diyerek merak eden, yaptığımız işe değer verip, saygı duyan kişilerin de olduğu bilmek beni çalışmama bağlayan en önemli şeylerden bir tanesi.
Tavsiye olarak yeni başlayan arkadaşlarıma şunları söylemek isterim; UNICEF’in yeleğini giydiklerinde artık Ozan, Elif, Merve olmaktan çıkıyorlar, artık UNICEF’i temsil eden bir birey haline dönüşüyorlar. İnsanlar kendilerine farklı bir şekilde bakmaya başlıyor. Bir kişiye UNICEF’i anlattığınızda ve destekçi kazandırdığınızda UNICEF’in yürüttüğü çalışmalar başarıya ulaştığı zaman o aradaki bağı kuran kişi sizsiniz. Hem destekçinizin ve hem de çocukların hayatlarında bir şeyleri değiştirdiniz. Bunu unutmadan çalıştığınız sürece başarıya ulaşabileceğinizden şüphem yok.”