Hamile kadınlar ve COVID-19 salgını sırasında dünyaya gelen bebekler, kapasitesi zorlanan sağlık sistemleri ve hizmetlerdeki kesintiler nedeniyle risk altında
COVID-19 salgınının ilan edildiği tarihten sonraki 9 aylık dönemde 116 milyon doğumun gerçekleşmesi bekleniyor. Hamile kadınlar ve yenidoğanlar için hayat kurtarıcı hizmetleri sürdürme konusunda UNICEF, hükümetlere ve bağışçılara çağrı yapıyor
NEW YORK, 7 Mayıs 2020 – Anneler Günü yaklaşırken UNICEF yaptığı açıklamada, tahminen 116 milyon bebeğin COVID-19 salgınının gölgesinde dünyaya geleceğini ifade etti. Bu bebeklerin, dünya genelinde sağlık sistemlerini ve tıbbi tedarik zincirlerini zorlayan COVID-19’un bir salgın olarak kabul edildiği 11 Mart tarihinden itibaren 40 haftalık bir süre içerisinde dünyaya geleceği öngörülüyor.
UNICEF açıklamasında yeni anne olanların ve yenidoğanların birçok güçlükle karşılaşacağını belirtti. Bu güçlüklere yol açan etkenler arasında sokağa çıkma kısıtlamaları ve yasakları gibi küresel önleme tedbirleri, hastalara müdahale çabaları nedeniyle kapasitelerinin çok üstünde çalışan sağlık merkezleri, sarf malzemeleri ve ekipman yetersizlikleri ve ebeler de dahil olmak üzere sağlık çalışanlarının COVID-19 hastalarının tedavisinde görevlendirilmeleri nedeniyle doğuma nezaret edebilecek kalifiye personel eksikliği yer alıyor.
©UNICEF/UN0269508/Barrena-Capilla AFP-Services
UNICEF Genel Direktörü Henrietta Fore: “Küresel çapta milyonlarca ebeveyn normal bir dünyada anne babalık serüvenini deneyimlemek için yola çıktılar. Şimdi ise çocuklarını bambaşka bir dünyaya, hamile kadınların enfeksiyon kapma korkusu ile sağlık merkezlerine gidemedikleri veya kapasiteleri zorlanan sağlık hizmetleri ya da sokağa çıkma yasakları nedeniyle acil durum hizmetlerinden mahrum kaldıkları bir dünyaya getirmek durumundalar. Koronovirüs salgının annelik olgusunu ne kadar değiştirdiğini hayal etmek oldukça güç.”
128’den fazla ülkede kutlanacak olan Anneler Günü’nün arifesinde UNICEF, COVID-19’a yönelik önleme tedbirlerinin doğum hizmetleri gibi hayat kurtaran sağlık hizmetlerini kesintiye uğratarak milyonlarca hamile kadını ve bebeklerini büyük risk altına soktuğu konusunda uyarıda bulundu.
Salgının ilanını izleyen 9 ay içerisinde en fazla doğumun meydana gelmesi beklenen ülkeler şu şekilde: Hindistan (20,1 milyon), Çin (13,5 milyon), Nijerya (6,4 milyon), Pakistan (5 milyon) ve Endonezya (4 milyon). Salgından önce de yenidoğan ölümlerinin yüksek olduğu bu ülkelerin çoğunda, COVID-19 koşulları altında bu oranlarda daha fazla artış görülme ihtimali bulunuyor.
Zengin ülkeler dahi bu krizden etkileniyor. Beklenen doğum sayısının en yüksek olduğu ülkeler arasında altıncı sırada olan ABD’de 11 Mart ile 16 Aralık tarihleri arasında 3,3 milyon bebeğin doğması bekleniyor. Pek çok kadın hastanelerde doğum yapmaktan endişe duydukları için New York’taki yetkililer alternatif doğum merkezlerini araştırıyor.
Her ne kadar hamile kadınların COVID-19’dan diğer kişilere oranla daha fazla etkilendiğine dair bir bulguya rastlanmamış olsa da UNICEF, ülkelere doğum öncesinde, doğum sırasında ve doğum sonrasında sunulan hizmetlere erişimin sağlandığından emin olmaları gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor. Benzer şekilde, enfekte doğan bebekler yüksek ölüm riski taşıdığından acil sağlık hizmetlerine daha fazla ihtiyaç duyuyorlar. Yeni bebek sahibi olan ailelerin emzirmeye başlamak için desteğe ve bebeklerinin sağlığını korumak için ise ilaçlara, aşılara ve besinlere ihtiyacı var.
Tüm dünyadaki anneler adına UNCIEF, önümüzdeki aylarda hayatları kurtarmak için hükümetlere ve sağlık hizmeti sağlayıcılarına aşağıdaki konularda acil çağrıda bulunuyor:
► Hamile kadınlara doğum öncesi kontrol, kaliteli doğum hizmetleri, doğum sonrası bakım hizmetleri ve ihtiyaç duymaları halinde COVID-19 ile ilgili bakım hizmetleri alabilmeleri için yardımcı olmak
► Salgın sırasında bütün hamile kadınlara ve yenidoğan bebeklere kaliteli sağlık hizmetleri sunabilmeleri için sağlık çalışanlarına gerekli kişisel koruma ekipmanları temin etmek, öncelikli olarak laboratuvar testi yapılması ve COVID-19 aşısı bulunduğunda da aşılanmalarını sağlamak
► Doğum sırasında ve sonrasında sağlık tesislerinde gerekli tüm enfeksiyon önleme ve kontrol tedbirlerinin alınmasını sağlamak
► Hane ziyaretleri yapılması, uzak bölgelerde yaşayan kadınların doğum bekleme evlerini kullanmalarının teşvik edilmesi ve telefon danışmanlığı verebilmek için mobil sağlık hizmetleri yöntemlerinin kullanılması suretiyle sağlık hizmetleri çalışanlarının hamile kadınlara ve yeni doğum yapmış annelere ulaşmalarını sağlamak
► Sağlık tesislerinin kapalı olduğu yerlerde sağlık çalışanlarını evde doğumlara nezaret etmeleri için eğitmek, korumak ve onlara temiz doğum kitleri sağlamak
► Anne ve çocuk sağlığına yönelik hayat kurtaran hizmetler ve malzemeler için kaynak tahsis etmek
Hamilelik veya doğum sırasında virüsün anneden bebeğe geçip geçmediği henüz bilinmemekle birlikte UNICEF bütün hamile kadınlara şunları tavsiye etmektedir:
► Kendilerini virüse maruz kalmaktan korumak için tedbirlere uymak, COVID-19 belirtilerine ilişkin kendilerini yakından izlemek ve herhangi bir şüpheleri olması veya belirti göstermeleri durumunda en yakın yetkili sağlık kurumundan yardım almak
► COVID-19 bulaşmasını önlemek için diğer insanlarla aynı tedbirleri almak, sosyal mesafeye dikkat etmek, fiziki olarak bir araya gelmekten kaçınmak ve çevrimiçi sağlık hizmetlerini kullanmak
► Salgından etkilenen veya risk altındaki bölgelerde yaşıyorlarsa ve ateş, öksürük veya solunum güçlüğü gibi belirtileri varsa erkenden sağlık hizmetlerine başvurmak
► Kendilerine hastalık bulaşmış olsa da veya bulaşmış olmasından şüphe ediyor olsalar da bebeklerini emzirmeye devam etmek; zira anne sütü numunelerinde virüse rastlanmamıştır. COVID-19 hastası anneler bebeklerini beslerken maske takmalı, bebeğe dokunmadan önce ve dokunduktan sonra ellerini yıkamalı ve dokunulan yüzeyleri düzenli olarak temizlemeli ve dezenfekte etmelidirler.
► Yeni doğan bebeği kucaklamaya devam etmek ve ten tene temas sağlamak
► Doğum yapmak için en güvenli yerin neresi olduğunu ebelerine veya doktorlarına sormak ve endişelerini azaltmak ve doğum yapacakları yere vaktinde ulaşabileceklerinden emin olmak için bir doğum planı hazırlamak
► Rutin aşılar da dahil olmak üzere bebeğin doğumundan sonra tıbbi yardım almaya devam etmek
COVID-19 salgınından önce dahi tahminen her yıl 2,8 milyon hamile kadın ve yenidoğan (diğer bir deyişle her 11 saniyede 1.1 hamile kadın ve yenidoğan) çoğunlukla önlenebilir sebeplerden dolayı hayatını kaybediyordu. Hamilelikte, doğum sırasında ve sonrasında doğabilecek komplikasyonları önlemek, tedavi etmek ve her bir anne ve yenidoğanın emin ellerde olmasını sağlamak için UNICEF, sağlık çalışanlarına doğru eğitimlerin verilmesi ve doğru ilaçların sağlanması için derhal gerekli yatırımların yapılması çağırısında bulunuyor.
“Bu Anneler Günü özellikle hüzünlü geçecek zira birçok aile, koronavirüs salgını nedeniyle ayrı düşmek zorunda kaldı” açıklamasını yapan Fore şöyle devam etti:“Ama şimdi birlik zamanı. Herkesi dayanışma etrafında bir araya getirmeliyiz. Önümüzdeki aylarda tüm hamile kadınların güvenle doğum yapabilmek için ihtiyaç duyduğu desteği almasını sağlayarak hayatların kurtulmasına yardımcı olabiliriz.”
Editörlere notlar
Fotoğrafları ve b-roll indirmek için bu linke tıklayınız
Bu analiz, BM Ekonomik ve Sosyal İşler Birimi Nüfus Bölümünün 2019 Dünya Nüfus Tahminleri verilerine dayanmaktadır. Ortalama bir hamilelik genellikle 9 ay veya 39 ile 40 hafta sürmektedir. Bu tahmin çalışmasının amaçları kapsamında doğumlar, 2020 yılında 40 haftalık bir dönem için hesaplanmıştır. DSÖ’nün 11 Mart’ta COVID-19’un salgın olarak nitelendirilebileceğine ilişkin değerlendirmesi esas alınarak, bu çalışmada 11 Marttan 16 Aralık’a kadar olan 40 haftalık dönem kullanılmıştır.
Hamile kadınların ve yenidoğanların tedavisine ilişkin yeni rehber için şu adresi ziyaret edin:
https://www.unicef.org/coronavirus/covid-19-resources-practitioners
Annenize zor şartlarda doğum yapacak kadınlara ve bebeklerine ulaşacak bir hediye verin: www.hayatverenhediyeler.org