NEW YORK/CENEVRE, 1 Ağustos 2024 – “Son 12 yılda dünya genelinde altı aydan küçük bebeklerde yalnızca anne sütüyle beslenenlerin oranında yüzde 10’un üzerinde artış yaşandı. Bu, dünya çapında bebeklerin yüzde 48’inin hayata sağlıklı bir başlangıç yapabildiği anlamına geliyor. Diğer bir ifadeyle, binlerce bebeğin hayatı emzirme sayesinde korunuyor.
“Emzirme oranındaki bu büyük artış, Dünya Sağlık Örgütü’nün yalnızca anne sütüyle beslenen altı aydan küçük bebeklerinin oranını 2025 itibariyle an az yüzde 50’ye yükseltme hedefine yaklaşıldığını gösterse de, ele alınması gereken bazı kronik sorunlar var.
“Anneler bebeklerini emzirirken destek aldıklarında, bu herkesin yararına oluyor. Son verilere göre, emzirme oranlarını yükseltmek senede 820.000 çocuğun hayatını kurtarabilir.
“Bebek gelişiminin bu erken ve kritik döneminde, anne sütündeki antikorlar bebeği hastalıklara ve ölüme karşı koruyor. Emzirme, özellikle acil durumlarda çok önemli çünkü anne sütü bebekler için güvenli, besin açısından zengin ve erişilebilir bir gıda. Emzirme, çocukluk dönemi hastalıklarının çocuk üzerinde yarattığı stresi azaltmanın yanı sıra annelerin de bazı kanser türlerine ve bulaşıcı olmayan hastalıklara yakalanma riskini azaltıyor.
UNICEF ve DSÖ, Dünya Emzirme Haftasında “Arayı Kapatalım: Herkes için Emzirme (Closing the gap: Breastfeeding support for all)” teması altında sağlık alanında yaşanan eşitsizlikleri azaltmanın ve annelerin ve bebeklerin hayatta kalma ve sağlıklı yaşama hakkını korumanın önemine dikkat çekiyor.“
“Dünyada tahminen 4,5 milyar insan, başka bir deyişle dünya nüfusunun yarısından fazlası, temel sağlık hizmetlerinden tam olarak faydalanamıyor. Bu nedenle pek çok kadın çocuklarını ideal bir şekilde emzirebilmek için gereken desteği göremiyor. Bu desteğin kapsamına annelere emzirme dönemleri boyunca sağlık danışmanları tarafından anlayış ve saygı çerçevesinde verilen profesyonel destek de giriyor.
“Güvenilir veri toplama, sağlık alanında yaşanan eşitsizliklerle mücadele etmenin ve anneler ve ailelerin zamanında etkili bir emzirme desteği almalarını sağlamanın anahtarıdır. Mevcut durumda, dünya genelinde ülkelerin yalnızca yarısı emzirme oranları hakkında veri topluyor. İlerlemeyi desteklemek için, aile dostu istihdam politikaları, anne sütü yerine geçen ürünlerin pazarlanmasına ilişkin düzenlemeler ve emzirmeye yapılan yatırımlar gibi emzirmeyi mümkün kılan politika eylemlerine ilişkin verilerin de mevcut olması gerekmektedir. Takip sistemlerinin iyileştirilmesi de emzirme politikalarının ve programlarının daha etkili bir hale gelmesini, daha iyi karar verme mekanizmalarının hayata geçirilmesini ve destek sistemlerine yeterli fonun aktarılmasını sağlayacaktır.
“Emzirme, korunan ve desteklenen bir alan haline geldiğinde, kadınların bebeklerini emzirme olasılığı iki kattan daha fazladır. Emzirme ortak bir sorumluluktur. Aileler, toplum, sağlık çalışanları, politika yapıcılar ve diğer karar vericiler bu süreçte merkezi bir rol oynar. Bu süreçte, paydaşlara düşen görevler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
- Emzirmenin milli bütçe içinde korunan ve desteklenen bir alan olmasını sağlayan program ve politikalara yapılan yatırımların arttırılması.
- Ücretli annelik izni, emzirme molaları ve mali açıdan uygun ve kaliteli çocuk bakım hizmetlerine erişim gibi aile dostu iş yeri politikalarının uygulanması ve takip edilmesi.
- Acil durumlarda risk altında olan veya yetersiz temsil edilen toplumlarda yaşayan annelerin, genel sağlık sigortaları kapsamında zamanında verilen etkili bir emzirme danışmanlığı hizmeti alması da dahil emzirme konusunda ihtiyaçları doğrultusunda koruma ve destek alması.
- Emzirme programlarının takibinin iyileştirilmesi, emzirme oranlarının iyileştirilmesine ve arttırılmasına yönelik politikaların geliştirilmesi.
- Dijital pazarlama uygulamaları da dahil olmak üzere anne sütü yerine geçen ürünlerin pazarlanmasını kısıtlayan yasaların geliştirilmesi ve uygulanması, kanun ihlallerinin düzenli bir şekilde raporlanmasını sağlayan takip sistemlerinin geliştirilmesi.”
###