NEW YORK/CENEVRE, 13 Mart 2022 – "Bugün, Ukrayna'da sağlık hizmetlerine yönelik tüm saldırıların derhal durdurulması için çağrıda bulunuyoruz. Bu korkunç saldırılar, hastaları ve sağlık çalışanlarını öldürüyor, ciddi yaralanmalara neden oluyor. Hayati sağlık altyapısını yok ediyor ve binlerce insanı, ihtiyaçlarına rağmen sağlık hizmetlerine erişmekten vazgeçmeye zorluyor.
"Bebeklere, çocuklara, hamile kadınlara ve halihazırda hasta olanlara, hayat kurtarmak için kendi hayatlarını tehlikeye atan sağlık çalışanlarına saldırmak, akıl almaz bir zulümdür.
“Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana, DSÖ'nün Sağlık Hizmetlerine Yönelik Saldırıları Gözetleme Sistemi (SSA) aracılığıyla sağlık hizmetlerine karşı yapılan 31 saldırı rapor edildi. Bu raporlara göre, 24 vakada sağlık tesisleri hasar gördü veya yıkıldı, 5 vakada ise ambulanslar hasar gördü veya imha edildi. Bu saldırılar en az 12 ölüme ve 34 yaralanmaya yol açtı; temel sağlık hizmetlerine erişimi ve bu hizmetlerin kullanılabilirliğini etkiledi. Sağlık hizmetlerinin korunması çağrılarına rağmen saldırılar rapor edilmeye devam ediyor, DSÖ ise bu saldırıları doğruluma çalışmalarını sürdürüyor.
“Sağlık hizmetlerine ve sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar; başta kadınlar, çocuklar ve diğer savunmasız gruplar olmak üzere herkesin temel sağlık hizmetlerine erişimini doğrudan etkiliyor. Ukrayna'da hamile kadınların, yeni annelerin, küçük çocukların ve yaşlıların sağlık ihtiyaçlarının arttığını, hizmetlere erişimin ise şiddet nedeniyle ciddi şekilde sınırlandığını gördük.
“Örneğin, savaşın başlamasından bu yana Ukrayna'da 4.300'den fazla doğum gerçekleşti ve önümüzdeki üç ay içinde 80.000 Ukraynalı kadının doğum yapması bekleniyor. Hamilelik komplikasyonlarının yönetimi için gerekli olan malzemeler de dâhil oksijen ve tıbbi malzemeler tehlikeli derecede azalıyor.
“Ukrayna'daki sağlık sistemi açıkça ciddi bir baskı altında ve çöküşü bir felaket olur. Bunun olmasını önlemek için her türlü çaba gösterilmelidir.
“Uluslararası insani yardım ve insan hakları hukuku desteklenmeli ve sivillerin korunması en büyük önceliğimiz olmalıdır.
“İnsani yardım ortakları ve sağlık çalışanları, temel sağlık hizmeti sunumunu güvenli bir şekilde sürdürebilmeli ve güçlendirebilmelidir. Bu hizmetler arasında Ukrayna genelindeki siviller ile komşu ülkelere geçen mülteciler için COVID-19’a ve çocuk felcine karşı aşılama ile hayat kurtaran ilaçların tedariki de var. Çocuklar ve hamile kadınlar için hızlı bakım ve sevk süreçleri de dâhil olmak üzere sınır geçişlerinde sağlık hizmetleri sistematik olarak sunulmalı.
“İnsani yardım aktörlerinin, nerede olurlarsa olsunlar, ihtiyaç sahibi TÜM sivillere güvenli ve engelsiz erişime sahip olmaları kritik önem taşıyor. UNICEF, UNFPA ve DSÖ, acil sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için hayat kurtaran hizmetleri ve desteği yaygınlaştırmak üzere ortaklarla birlikte çalışıyor. Doğum ve yenidoğan bakımı için gerekli olanlar da dâhil acil tıbbi malzemeleri sağlık merkezlerine, geçici tesislere ve yeraltı sığınaklarına güvenli bir şekilde ulaştırabilmeliyiz.
“Sağlık hizmetleri her türlü şiddet ve engelleme eyleminden korunmalıdır. Sağlık sistemlerini ve sağlık çalışanlarını büyük bir baskı altına alan COVID-19 salgınının ortasında, bu tür saldırıların sivil nüfus için daha da yıkıcı olma potansiyeli var. Sağlık çalışanları ve sağladıkları hayat kurtaran hizmetlere erişmesi gereken Ukrayna'daki tüm insanlar için, tüm sağlık hizmetlerine ve diğer sivil altyapıya yönelik saldırılar durdurulmalıdır.
“Son olarak, ihtiyacı olan kişilerin insani yardıma engelsiz şekilde erişebilmesi için acil bir ateşkes çağrısında bulunuyoruz. Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için barışçıl bir çözüm mümkün.”