DSÖ, UNICEF ve Gavi: Salgın Artışını İlerlemeyi Tehdit Ediyor

UNICEF | her çocuk için

Söz konusu kuruluşlar, fon kesintilerinin beklendiği bu dönemde bağışıklama çalışmalarına sürekli yatırım yapılması çağrısında bulunuyor.

CENEVRE/NEW YORK, 24 Nisan 2025 – 24-30 Nisan Dünya Aşı Haftası vesilesiyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), UNICEF ve Aşı İttifakı Gavi; mezenformasyon, nüfus artışı, insani krizler ve fon kesintilerinin bu zamana kadar kaydedilen ilerlemeyi sekteye uğratması, milyonlarca çocuğu, ergeni ve yetişkini risk altında bırakması neticesinde, bağışıklama çalışmalarının giderek artan bir tehdit altında olduğu uyarısında bulunuyor.

Kızamık, menenjit ve sarıhumma gibi aşıyla önlenebilir hastalıkların salgınlarında küresel düzeyde artış yaşanıyor ve difteri gibi birçok ülkede uzun süredir kontrol altında tutulan veya neredeyse yok olan hastalıklar yeniden ortaya çıkma riski taşıyor. Bu sebeple söz konusu kuruluşlar, bağışıklama programlarının güçlendirilmesi ve son 50 yılda çocuk ölümlerinin azaltılmasında kaydedilen önemli ilerlemenin korunması için siyasi düzeyde acil ve sürekli ilginin yanı sıra yatırım çağrısında bulunuyor. 

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Aşılar son elli yılda 150 milyondan fazla hayat kurtardı. Küresel sağlığa yönelik fon kesintileri, güçlükle elde edilen bu kazanımları tehlikeye atıyor. Aşıyla önlenebilir hastalık salgınları dünya genelinde artıyor, insanların hayatını riske atıyor, ülkeleri hastalıkların tedavisi ve salgınlara müdahalede artan maliyetlerle karşı karşıya bırakıyor. Sınırlı kaynaklara sahip ülkelerin, aşıların da dahil olduğu etkisi en yüksek müdahalelere yatırım yapması gerekiyor,” dedi.

Artan salgınlar ve zayıflayan sağlık sistemleri

Özellikle kızamık tehlikeli bir geri dönüş yapıyor. Vaka sayısı, bağışıklama kapsayıcılığının COVID-19 pandemisi sırasında ve sonrasında birçok toplulukta azalmasına paralel olarak, 2021 yılından bu yana her yıl artıyor. Kızamık vakaları, bir önceki yıla kıyasla yüzde 20 artış göstererek, 2023 yılında tahminen 10,3 milyona ulaştı.

DSÖ, UNICEF ve Gavi, salgınların tüm dünya genelinde yoğunlaşmasından ötürü bu artış eğiliminin 2024 ve 2025 yıllarında da devam edebileceği uyarısında bulunuyor. Geçtiğimiz 12 ay içinde kızamık vakası bildirilen ülke sayısı 138 olurken, bu ülkelerin 61’inde büyük veya yıkıcı salgınlar yaşandı; bu da 2019 yılından bu yana herhangi bir 12 aylık dönemde gözlemlenen en yüksek rakamlara işaret ediyor.

Afrika’daki menenjit vakaları da 2024 yılında keskin bir şekilde arttı ve bu artış trendi 2025 yılında devam ediyor. Sadece bu yılın ilk üç ayında 22 ülkede 5.500'den fazla şüpheli vaka ve ölümle sonuçlanan yaklaşık 300 vaka rapor edildi. Geçen yılın tamamında ise 24 ülkede yaklaşık 26.000 vaka ve ölümle sonuçlanan 1.400 civarında vaka kaydedildi.   

Afrika bölgesindeki sarıhumma vakaları da tırmanışta olup, 2024 yılında 12 ülkede 124 teyitli vaka bildirildi. Bu durum, küresel aşı stokları ve sarıhumma aşısının rutin bağışıklama programlarında kullanılması sayesinde son 10 yılda vaka sayılarında yaşanan dramatik düşüşlerin ardından gerçekleşti. Ayrıca, bu yılın başından beri dört ülkede raporlanan toplamda 131 vakayla birlikte, Amerikalar bölgesinde de sarıhumma salgınları teyit edildi.

Bu salgınlar küresel fon kesintilerinin yaşandığı dönemde ortaya çıktı. DSÖ’nün çoğunluğu düşük ve alt-orta gelir düzeyine sahip ülkelerdeki 108 ülke ofisi ile yakın zamanda yaptığı hızlı stok sayımı, bu ülkelerin neredeyse yarısının, azalan donör fonları nedeniyle aşılama kampanyaları ve rutin bağışıklamanın yanı sıra ve malzemelere erişimde orta ila ciddi düzeyde aksamalarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu durum, sayıma katılan ülkelerin yarısından fazlasında aşıyla önlenebilir hastalıklar dahil olmak üzere hastalık sürveyansına da etkide bulunuyor.

Ayrıca, ülkeler pandemi döneminde rutin aşılamanın dışında kalan çocuklara ulaşmak için çaba gösterse bile, bu durumdaki çocuk sayısı son yıllarda artmaya devam ediyor. 2019 ve 2022 yıllarında sırasıyla 12,9 milyon ve 13.9 milyon çocuk rutin aşı dozlarının tamamını kaçırırken, bu sayı 2023 yılında tahmini 14,5 milyona yükseldi. Bu çocukların yarısından fazlası, temel sağlık hizmetlerine erişimin sıklıkla kesintiye uğradığı çatışma, kırılganlık veya istikrarsızlık yaşayan ülkelerde yaşıyor.

UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, “Küresel fon krizi, çatışmalardan etkilenen kırılgan ülkelerdeki 15 milyondan fazla savunmasız çocuğu kızamığa karşı aşılama kabiliyetimizi ciddi şekilde sınırlıyor. Halihazırda yaklaşık 50 ülkede bağışıklama hizmetleri, hastalık sürveyansı ve salgın müdahalesinde COVID-19 pandemisi sırasında gördüklerimize benzer düzeyde aksamalar yaşanıyor. Önlenebilir hastalıklarla mücadelede geri çekilmeyi göze alamayız,” dedi.

COVID-19 pandemisi sırasında aşılarını kaçıran çocuklara ulaşmak için 2023 yılında başlatılan ‘Big Catch-Up’ inisiyatifine ve diğer rutin aşılama programlarına sürekli yatırım yapılması büyük önem arzediyor.

Bağışıklama bu zorlukları nasıl ele alıyor?

DSÖ, UNICEF, Gavi ve ortaklarının birlikte yürüttüğü faaliyetler, artan zorluklar karşısında bile ülkelerin aşılara erişimini artırmaya ve birinci basamak sağlık hizmetleri yoluyla bağışıklama sistemlerini güçlendirmelerine yardımcı oluyor. Aşılar her yıl 14 hastalığa karşı yaklaşık 4,2 milyon insanın hayatını kurtarıyor ve bu insanların neredeyse yarısı Afrika bölgesinde yaşıyor.

Aşılama kampanyaları Afrika'nın menenjit kuşağında menenjit A'nın ortadan kaldırılmasını sağlarken, beş menenjit türüne karşı koruma sağlayan yeni bir aşı, salgın önleme ve müdahalesi için kullanımını genişletme doğrultusunda çabalarla birlikte daha geniş koruma için umut vaat ediyor.

Rutin aşılama kapsayıcılığının ve acil aşı stoklarının artırılması yoluyla sarıhumma vakalarının ve ölümlerinin azaltılmasında ilerleme sağlanmakla birlikte, Afrika ve Amerikalar bölgesinde son dönemde yaşanan salgınlar, geçmişte vaka bildirilmeyen, rutin aşılama kapsayıcılığının düşük olduğu ve önleyici kampanyalardaki boşlukların bulunduğu bölgelerdeki risklerin altını çiziyor.

Ayrıca, son iki yılda bağışıklamanın diğer alanlarında da önemli ilerlemeler kaydedildi. Dünyada en yüksek rahim ağzı kanseri yüküne sahip Afrika bölgesinde, HPV aşısı kapsayıcılığı 2020-2023 yılları arasında neredeyse iki katına çıkarak yüzde 21'den yüzde 40'a yükseldi. Bu sonuç, rahim ağzı kanserini ortadan kaldırmayav yönelik küresel düzeyde ortak çabayı yansıtıyor. Bağışıklama alanındaki ilerleme, özellikle Güneydoğu Asya Bölgesi'nde olmak üzere, konjuge pnömokok aşısının (KPA) küresel kapyayıcılığındaki artışın yanı sıra bu aşının yüksek hastalık yüküne sahip Çad ve Somali'ye girişlerini de içeriyor.

Sıtma aşılarının 20’ye yakın Afrika ülkesinde ulusal düzeyde uygulanmaya başlanması bir başka dönüm noktasını teşkil ediyor. Böylece, sıtmayla mücadele araçlarının bir parçası olarak daha fazla ülkenin daha büyük ölçeklerde bu aşıları kullanmasıyla 2035 yılına kadar yarım milyon insanın daha hayatının kurtarılması için temel oluşturuyor.

Eylem çağrısı

UNICEF, DSÖ ve Gavi; ebeveynlere, kamuoyuna ve politikacılara bağışıklamaya yönelik desteği acilen güçlendirmeleri çağrısında bulunuyor. Bu kuruluşlar, aşılara ve bağışıklama programlarına sürekli yatırım yapılması gerektiğini vurguluyor ve ülkeleri 2030 Bağışıklama Gündemi (IA2030) taahhütlerini yerine getirmeye davet ediyor.

Aşılama, birinci basamak entegre sağlık sistemlerinin bir parçası olarak, hastalıklara karşı koruma sağlayabilir ve aileleri doğum öncesi bakım, beslenme veya sıtma taraması gibi diğer temel bakım hizmetleriyle buluşturabilir. Bağışıklama, her bir dolarlık yatırım karşılığında 54 dolarlık getiri ile sağlık alanındaki ‘en karlı alışveriş’ olup, gelecekteki refah ve sağlık güvenliği için bir temel oluşturur.

Aşı İttifakı Gavi CEO’su Dr. Sania Nishtar, “Yüksek düzeyde bulaşıcı hastalıkların artan salgınları tüm dünya için bir endişe kaynağı. Güzel haber şu ki, bununla mücadele edebiliriz ve Gavi, bir sonraki stratejik döneminde küresel aşı stoklarına yapılan yatırımları genişleterek ve menenjit, sarıhumma ve kızamıktan en çok etkilenen ülkelerde hedeflenen önleyici aşılamayı yaygınlaştırarak savunmamızı güçlendirmek için net bir plana sahip. Ancak önümüzdeki beş yıl boyunca Gavi'nin tam finansmanı sağlanmaması halinde bu hayati faaliyetler riske girecek. Bağışçılarımıza herkesi, her yerde, önlenebilir hastalıklara karşı daha güvende tutma misyonumuzu destekleme çağrısında bulunuyoruz,” dedi.

Gavi'nin 25 Haziran 2025 tarihinde düzenleyeceği üst düzey taahhüt zirvesi, 2026-2030 yılları arasında en az 8 milyon hayat kurtararak 500 milyon çocuğu korumaya yönelik iddialı stratejimizi finanse etmek üzere bağışçılarımızdan en az 9 milyar dolar toplamayı amaçlıyor.