2050'de Çocukları Zorlu Günler Bekliyor

UNICEF | her çocuk için

Yeni yayımlanan rapora göre, tüm dünyada yeni nesillerin geleceğini garanti altına almak için acil önlemler alınmadığı takdirde çocuklar 'büyük bir tehdit’ altında kalacak.

NEW YORK, 20 Kasım 2024 – UNICEF bugün Dünya Çocuk Günü'nde yayımladığı önemli raporunda, değişen dünyada çocuk haklarını korumak için acilen harekete geçilmediği takdirde, yeni nesillerin geleceğinin tehlikeye düşeceği uyarısında bulundu. 

Dünyada Çocukların Durumu 2024: Değişen Dünyada Çocukların Geleceği (The State of the World’s Children 2024: The Future of Childhood in a Changing World) başlıklı raporda, üç büyük küresel etkinin (veya mega trendlerin) 2050 yılına kadar ve sonrasında çocukların yaşamlarını nasıl etkileyeceği tahmin ediliyor. Bu küresel etkiler (demografik değişimler, teknolojik eşitsizlikler, iklim ve çevre krizleri) çocukların gelecekte karşılaşabilecekleri zorluklara ve fırsatlara işaret ediyor.

UNICEF Genel Direktörü Catherine Russell, "Çocuklar, iklim şoklarından çevrimiçi tehlikelere kadar çok sayıda krizle karşı karşıya kalıyor. Bu krizler önümüzdeki yıllarda daha da yoğunlaşacak" dedi. "Bu rapordaki öngörüler, dünya liderlerinin bugün aldıkları ya da almadıkları kararların, çocuklara miras kalacak dünyayı şekillendireceğine işaret ediyor. 2050'de çocuklara daha iyi bir gelecek sağlamak için bu geleceği hayal etmekten çok daha fazlasını yapmak gerekiyor. Dolayısıyla acilen harekete geçilmesi büyük bir önem taşıyor. Özellikle de kız çocukları için son yirmi ila otuz yıldır kaydedilen ilerlemeler tehdit altında."

İklim krizi, halihazırda korkunç etkiler yaratmaya devam ediyor ve 2023, kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. Rapora göre, 2050-2059 arasındaki on yılda, 2000'li yıllara kıyasla sekiz kat daha fazla çocuk aşırı sıcak hava dalgalarına, üç kat daha fazla nehir taşkınına ve yaklaşık iki kat daha fazla aşırı orman yangınına maruz kalacak. Bu dönemde iklim ve çevre krizlerinin daha da yaygınlaşması bekleniyor.

Bu iklim tehlikelerinin çocukları nasıl etkileyeceği yaşlarına, sağlıklarına, sosyo-ekonomik durumlarına ve kaynaklara erişimlerine göre değişecek. Örneğin, iklime dayanıklı barınma olanaklarına, soğutma altyapısına, sağlık hizmetlerine, eğitime ve temiz suya erişimi olan bir çocuğun, bunlara erişimi olmayan bir çocuğa kıyasla iklim şoklarından kurtulma şansı daha yüksek. Raporda, tüm çocukları korumak ve çocukların karşılaştıkları riskleri azaltmak için hedef odaklı çevresel eylem planlarına duyulan acil ihtiyaç da vurgulanıyor.

Sahra Altı Afrika ve Güney Asya'nın 2050'lerde en büyük çocuk nüfusuna sahip olacağı tahmin ediliyor. Aynı zamanda, nüfusun giderek yaşlandığına da dikkat çekiliyor. Dünyanın her bölgesinde çocukların oranının azalması bekleniyor. Afrika'da 2000'li yıllarda yüzde 50 olan çocuk nüfusu halen yüksek olmakla birlikte, bu oran yüzde 40'ın altına düşüyor. Çocuk oranı Doğu Asya ve Batı Avrupa'da yüzde 17'nin de altına iniyor. Bu bölgelerde, çocuklar, 2000'li yıllarda nüfusun sırasıyla yüzde 29 ve yüzde 20'sini oluşturuyordu.

Bu demografik değişimler, bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Bazı ülkeler, artan çocuk nüfusuna yönelik hizmetleri yaygınlaştırma baskısı altında kalırken, diğer ülkeler ise artan yaşlı nüfusun ihtiyaçlarını dengelemeye çalışıyor.

Rapora göre, yapay zekâ (AI) gibi yeni teknolojiler de çocuklar için hem fırsatları hem de tehlikeleri beraberinde getiriyor. Çok sayıda çocuk halihazırda, uygulamalara, oyuncaklara, sanal asistanlara, oyunlara ve öğrenme yazılımlarına gömülü yapay zekâ asistanlarıyla etkiletişim kuruyor. Diğer yandan, dijital eşitsizlikler de şiddetli bir şekilde artmaya devam ediyor. 2024'te yüksek gelirli ülkelerdeki insanların yüzde 95'inden fazlası internete bağlanırken, bu oran, düşük gelirli ülkelerde yaklaşık yüzde 26'da kalıyor.

Raporda, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki gençlerin büyük bir kısmının dijital becerilerini geliştirme konusunda zorluk çektiğine dikkat çekiliyor. Bu durum, gençlerin eğitimde ve iş yerlerinde dijital araçları etkili ve sorumlu bir şekilde kullanma becerilerini de etkileyebilir. Dijital engellerin genellikle sosyo-ekonomik ortamlar, cinsiyet, dil ve erişilebilirlik ile bağlantılı olduğu görülüyor.

Raporda bazı iyi haberler de var. Doğuşta beklenen yaşam süresinin artacağı tahmin ediliyor. Son 100 yılda çocukların eğitime erişimi konusunda elde edilen kazanımların da devam edeceği öngörülüyor.  En az ilköğretim düzeyini tamamlamış çocukların oranı, 2000'li yıllarda yüzde 80 iken bu oranın 2050'lerde yüzde 96’yı geçmesi bekleniyor. Benzer şekilde, eğitime ve halk sağlığına yapılan yatırımların arttırılması ve daha sıkı çevre koruma önlemleri alınması suretiyle, çocuklar için sonuçların önemli ölçüde iyileştirilebileceğine dikkat çekiliyor. Örneğin, bu önlemlerle, çocukların çevresel tehlikelere maruz kalma düzeyini ve eğitim alanındaki cinsiyet eşitsizliğini azaltmak mümkün.

Dünyada Çocukların Durumu 2024 raporu, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde belirtildiği üzere, çocuk haklarının tüm stratejilerde, politikalarda ve eylemlerde merkeze alınmasının önemini vurguluyor. Raporda üç mega trendin beraberinde getirdiği zorlukları ve fırsatları ele almak ve aşağıda belirtilen adımları atmak için çağrıda bulunuluyor:

  • Çocuklar için eğitime, hizmetlere, sürdürülebilir ve dayanıklı şehirlere daha fazla yatırım yapılması gerekiyor.
  • Altyapı, teknoloji, temel hizmetler ve sosyal destek sistemlerinin iklim değişikliklerine daha dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. 
  • Tüm çocuklara internete bağlanma olanakları ve güvenli teknolojik tasarımlar sunulması büyük bir önem taşıyor.  

UNICEF'in her yıl çocuklara yönelik eylemlerini açıkladığı Dünya Çocuk Günü, bu yıl "Geleceğin Sesini Dinle" (Listen to the Future) temasıyla kutlanıyor. Kampanya kapsamında UNICEF, çocuklardan 2050 yılında görmek istedikleri dünya hakkında mektuplar yazmalarını istedi. Gazze Şehri, Haiti ve Tanzanya da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından UNICEF’e mektuplar yağdı. Çocuklar mektuplarında eğitim alma, güvende ve sağlıklı olma, savaşlardan ve iklim tehlikelerinden korunma isteklerini dile getirdiler. Çocukların mektuplarına buradan ulaşabilirsiniz. 

Russell, "Dünya Çocuk Günü, dünya liderlerine her bir çocuğun hakkını koruma ve tüm çocukların refahını sağlama taahhütlerini ortaya koyma fırsatı sunuyor. Gelecek nesiller için daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz. Bunun için çalışmaya hemen bugün başlamalıyız."
###

2050'de çocuklar için daha iyi bir dünya inşa etmek elimizde.

Bize destek olarak her çocuğun hakkını koruma mücadelesimize katkıda bulunabilirsiniz. 

 

Editörlere notlar: 
UNICEF; Wittgenstein Demografi ve Küresel İnsan Sermayesi Merkezi'nden, mega trendler ve diğer sosyo-ekonomik göstergeler doğrultusunda, 2050 yılında dünyanın çocuklar için nasıl bir yer olacağına ilişkin senaryoları analiz etmesini istedi. Bu senaryolar tahminlere değil, olası sonuçlara işaret etmektedir.

Aşırı iklim olayları: Analizde sıcak hava dalgası veya nehir taşkını gibi iklim olaylarının "aşırı" olarak kategorize edildiği bir eşik belirlenmektedir. Örneğin, su seviyelerinin sanayi öncesi dönemde her 100 yılda bir ulaşılan seviyeleri aşması, bir nehir taşkını aşırı olarak kabul edilmektedir. Eşikler, bilimsel literatüre dayanmaktadır.